Bu blogda, gazete ve dergi yazılarım yer almaktadır. Akademik yayınlar ve makaleler - Yeşil Gazete yazıları

13 Temmuz 2006

Petrol Bağımlılarına Damardan BTC!

Işıl Sarıyüce ile birlikte...
Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattının açılışı nedeniyle yazılıp
13 Temmuz 2006'da "kurdele kesilirken" Bianet'te yayımlanmıştır.

http://www.bianet.org/bianet/kategori/bianet/82157/petrol-bagimlilarina-damardan-boru-hatti


Ümit Şahin, Işıl Sarıyüce

Uzun diplomatik çabalardan sonra ve büyük tantanalarla Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattı bugün (13 Temmuz) açılıyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Bush'un, Avrupalı ve Asyalı devlet başkanları ve bakanların, tüm petrol şirketleri temsilcilerinin davet edildiği açılış törenine katılım, beklenenin çok altında kaldı.

Yine de ana akım medyada "Türkiye'nin rüyası gerçek oluyor" diye lanse edilen proje, Türkiye'nin Kafkas petrollerinin dünyaya taşınması konusunda kilit rol oynamasını hedefliyor. Dünyanın Batı'sının Ortadoğu petrollerine bağımlılığının azaltılması, bu projeyle, Türkiye sayesinde gerçek olacakmış! Peki ya petrol bağımlılığı ne olacak?

Petrol lobilerinin maşası yapılan Türkiye

ABD, Türkiye'nin doğalgazdaki bağımlılığının petrol konusunda kilit rol oynamakla aşılacağı gibi ulvi amaçlar yüklenen boru hattının güvenliğini sağlamayı vaat ediyor.

ABD'nin Irak'ta güvenlik sağlama konusundaki üstün başarısı göz önüne alındığında bu vaat yüreklere su serpiyor elbette. BTC boru hattı, Türkiye'yi küresel terörün hedefi haline getirme konusunda, yapılması planlanan nükleer santrallerle beraber önemli bir boşluğu doldurmuş olacak.

ABD'nin verdiği güvenlik desteği, söz konusu olan "terör" olduğunda, Türkiye'nin "hedef ülke" olma durumunu pekiştirmez de ne yapar, anlamak zor.

"Havucun peşinden gitmek..."

Öte yandan Türkiye'nin petrol lobileri ve onların çıkarları çevresinde şekillenen enerji politikalarının ve dış politikasının ulaştığı son noktayı simgeleyen bu hat, gerçekçi olmayan beklentilerle Türkiye'yi "havucun peşinden gitme" konumuna düşürüyor.

ABD'nin Ortadoğu'daki çıkarlarının maşası olma misyonunu yüklenen Türkiye, "daha çok petrol, daha çok savaş" denkleminin içine çekiliyor. Avrasya'da Türkiye-Rusya çıkar çatışmasında "Türkiye'nin Rusya'ya gol atması" olarak yorumlanan proje, Türkiye'nin dış politikasını ABD'ye ve ABD'nin çıkar gruplarına angaje etmesinin en somut örneklerinden biri.

Petrol lobilerine odaklı bir dış politika Türkiye'ye ancak daha çok güvensizlik, daha çok gerilim ve savaş getirebilir.

Bu projeleri hayatı geçirenlerin göz önünde bulundurması gereken, lobilerin maşası olmanın bir sınırı olmadığı, Türkiye'nin rüyası olarak lanse edilen projelerin aslında Türkiye'nin kabusu olmaya giden yolda adımlar olduğudur.

Petrol bağımlısı bir dünya!

Küresel iklim değişikliğinin dünyayı yaşanmaz hale getirmeye başladığı, geleceğin giderek daha sıcak ve karanlık bir hale geldiği bir dönemde, küresel ısınmanın başlıca sorumlusu olan petrol bağımlılığını yenmek, Türkiye de dahil hiçbir ülkenin gündemine giremiyor bir türlü.

Bütün ülkeler tam bir bağımlı psikolojisi içinde. Başta dünya petrolünün tek başına neredeyse yüzde 40'ını tüketen ABD olmak üzere, daha hızlı ulaşım, daha çok otomobil, daha fazla uçak, daha çok sanayi üretimi, daha yoğun küresel ticaret peşinde koşan tüm ülkeler, petrole olan bağımlılıklarını artırıyorlar.

Gerçekte kaynakların giderek tükenmesi ve ekonomik olmaktan uzaklaşması nedeniyle ucuz petrol devri kapanırken, yeni petrol yatakları ve daha fazla boru hattı peşinde koşup, petrole olan bağımlılıklarını mümkün olduğu kadar sürdürmeyi, ucuz petrol devrini mümkün olduğu kadar uzatmayı deniyorlar.

Bu uğurda insanları öldürmeyi, halkların kaderiyle oynamayı, savaşları kalıcı hale getirmeyi normal kabul ediyorlar.

Damarlarına ne uğruna olursa olsun daha fazla petrol enjekte etmekten kendini alamayan umutsuz bir bağımlı portresi çiziyor artık Batı uygarlığı. BTC'nin getireceği üç beş milyon doların kimlerin cebine gireceği de bir yana, Türkiye'nin dünyaya ve kendi geleceğine bu kadar kastetmeye devam etmesi de pek o kadar övünülecek bir durum değil.

Boğazlar kurtuldu mu peki? Ne gezer...

Aslında hepimizin bugünden itibaren Boğazlardaki petrol trafiğinin tamamen durmasını talep etme hakkımız bulunuyor. Bize öyle dememişler miydi?

BTC boru hattı, hala hatırlayan var mı bilinmez ama, Türkiye hükümetinin yıllarca, peşine taktığı bazı çevrecilerle birlikte bütün dünyaya Boğazlardaki tehlikeli petrol taşımacılığına karşı temiz ve çevreci bir alternatif olarak sunduğu bir proje oldu.

Boğazları kurtarmak adına BTC'ye ses çıkarmamanın neresi ekolojiye sığar bilmiyoruz ama, şimdi BTC sayesinde Boğazlardaki petrol trafiğinin ne kadar azaldığının açıklanmasını merakla bekliyoruz.

Rusya petrol üretimini her yıl katlayarak arttırıp dünyanın bir numaralı petrol üreticisi haline gelirken bu nasıl mümkün olacak? Anlamak mümkün değil. Acaba BTC'nin "çevreci olduğunu" iddia eden Enerji Bakanı ve büyük yazarlarımız, bu konuya eğilirler mi?

Türkiye'yi petrol lobilerinin, çıkar kavgalarının, yeni savaş ve çatışmaların, terör tehlikesinin odağına sokan bir proje. Küresel ısınma artar. Petrolden uzaklaşmak gerekirken, dünyanın petrol bağımlılığının sürmesini daha da garantiye alan bir proje.

Boğazlar kurtulacak diye gözümüzün içine baka baka yalan söyleyenlerin artık Boğazları ağızlarına bile almaya gerek duymadan açılışını yapmaktan utanmadıkları bir proje.

Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı marifet sahiplerine kutlu olsun. Biz almayalım.

* Ümit Şahin ve Işıl Sarıyüce, Yeşiller İklim Değişikliği ve Küresel Ekoloji Çalışma Grubu.

Hiç yorum yok: